Tıp dilinde “dismenore” adı verilen adet görmenin ağrılı oluşu, çoğu genç kız ve kadını rahatsız eden, sosyo-ekonomik kayıplara yol açan bir durumdur. Kadın hastalıklarının önemli bîr bölümünü oluşturan dismenore, diğer hastalıklardan farklı olarak çoğu kez her ay yineleyen bir özellikte olduğundan, verimliliği azaltan önemli etmenlerden biridir. Yapılan çalışmalarda dismenore nedeniyle çalışan kadınlarda yılda 140 milyon çalışma saatinin kaybolduğu ve okul dönemindeki genç kızların da yılda en az 1-2 gün okula gidemedikleri görülmüştür. Genç kız ve kadınların yaklaşık % 30-50’sinde değişik derecelerde dismenore-den yakınma gözlenir.
Dismenore ağrısı, kramp gibi batıcı, şiddetli bir ağrı olup, en şiddetli görüldüğü yer kasıklardır. Bu ağrı bele ve bacaklara da yayılma eğilimi gösterir. Aslında dismenore terimi, yalnız ağrılı adet görmeyi tanımlamazr-bunun yanında görülen bazı sistemik belirtilerin tümünü de içerir. Ağrılı adet gören kadınların yaklaşık olarak yansında, bulantı, kusma, ishal ya da kabızlık, karında gaz hissi, baş ağrısı, baş dönmesi yorgunluk, sinirlilik, ateş basması ve bazen bayılmalara kadar varan belirtilerin biri ya da birkaçı birlikte görülmektedir. Ağrı genellikle, adet kanamasından birkaç saat önce ya da kanamayla birlikte başlar, kanamanın başlamasından sonraki ilk 12 saat içinde en şiddetli düzeyine ulaşır ve gittikçe azalarak birkaç saat içinde kaybolur. Bazen birkaç gün de sürebilir.
Dismenore ya ilk adetin görülmesinden 6-12 ay sonra ortaya çıkar, buna “primer dismenore” (başlangıçtan beri varolan dismenore) denir, ya da ilk yıllardaki adetlerin normal olmasına karşılık, yıllar sonra ağrılı olması haline de “sekonder dismenore” (sonradan ortaya çıkan dismenore) denir. Primer dismenore genellikle 20 yaşından önceki dönemde görülür ve herhangi bir hastalığa bağlı olmadan, bilinmeyen bir nedenle ortaya çıkar. Primer dismenorenin yumurtlama (ovülasy-on) olan adetlerde görülmesi, bir açıdan da yumurtlamanın olduğunu tanımlar. İlk adetin görülmesinden 6-12 ay sonra, primer dismenorenin ortaya çıkışı da bunun kanıtıdır. Çünkü ilk 6-12 ayda görülen adetlerde genellikle yumurtlama ol-’maz, yumurtlamanın başlaması ile birlikte dismenore yakınmaları da başlamaktadır. Eğer dismenore, ilk adet görme ile birlikte başlamışsa, bu herhangi bir hastalık sonucu olup, nedeninin araştırılması gerekir. Genellikle 20 yaşından sonra ortaya çıkan, sekonder dismenorede ise ağrı oluşumuna neden olan bir hastalık vardır. Endo-metriosis (rahim içi zarının normal yerinden başka yerde de oluşu), genital organ iltihapları, tümörleri ve yapısal bozuklukları gibi hastalıklar, adetlerin ağrılı oluşuna neden olabilir. Bu hastalıkların tedavisi ile adetler de ağrısız olacaktır. Diğer bir deyişle, sekonder dismenore olgularında, ağrıyı oluşturan hastalık teşhis edildiğinde, tedavisi sorun olmamaktadır. Asıl sorunu primer dismenore olguları oluşturmaktadır. Nedeni kesin olarak bilinmediğinden, bugüne kadar neden olarak pekçok etken ortaya atılmıştır. Fakat son 15-20 yıldır sürdürülen çalışmalar, primer dismeno-rede “Prostaglandin” adlı hormon fazlalığının etken olduğunu ortaya çıkarmıştır. Etkeni tam olarak bilinmediğinden, günümüze kadar uygulanan çeşitli tedavi yöntemleri ile istenilen başarı sağlanamayan bu primer dismenorelerde, artık etken bilindiğinden yapılan tedaviler de istenilen sonucu vermektedir. Günümüzde primer dismenore tedavisinde, prostaglandin hormon yapımını azaltan ilaçlar kullanılmaktadır. Dismenore olgularının % 82 si, 15-20 yaş aralığında görülmektedir. 20 yaşından sonra ise giderek azalma görülmektedir.
Doğum yapmamış olan genç kadınlarda daha sık görülmektedir. Hiç doğum yapmamış olan ağrılı adet gören bir kadında, bazen ilk doğumdan sonra yakınmalarında azalma görülmektedir. Şişman olanlarda, zayıf olanlara oranla daha fazla rastlanmaktadır. Spor yapanlarda, yapmayanlara oranla 1/3 oranında daha az görülmektedir. Günlük içilen sigara sayısı arttıkça, dismenorenin
de aynı oranda arttığı görülmüştür. Yapılan bir çalışmada, anne-kız çocuk arasındaki ilişki dismenore açısından araştırılmış, bunun sonucunda, anneleri ağrılı adet görelilerin % 30′unun ve anneleri ağrısız normal adet görenlerin de % 7’sinin ağrılı adet gördüğü saptanmıştır. Ruhsal bunalımlar, ortama uyum gösterememe, eğitim yetersizliği, cinsel sorunlar ve yalnızlık gibi bazı psikolojik ve sosyal etkenlerin de bazen dismenore oluşumunda etken olabileceğine ait gözlemler vardır. Bir çalışmacı dismenoreli bir kadını, genç, bekar ya da dul, sigara içen, çalışmasından memnun olmayan ve cinsel sorunları olan bir kadın olarak tanımlamıştır.