Serumdaki normal değerler % 130 – 280 mg arasında değişmektedir. Kolesterol düzeyleri yaşa bağımlı olarak artmakta ve erkeklerde kadınlara göre biraz daha fazla bulunmaktadır. Kandaki kolesterol düzeyleri, safra yollarının tıkanmasına bağlı olan sarılıklarda, hipotiroidide, nefrotik sendromda, idiyopatik hiperkolesterolemide, ateroksklerozda ve gebelikte artma göstermektedir. Karaciğerin ağır hasarlarında, açlıkta, anemide ve hipertiroidide ise serum kolesterol düzeyleri azalmaktadır.
KOLESTEROL VE ARTERİYOSKLEROZ
Kolesterolün arteriyoskleroz oluşumundaki etkisi Önemli bir tartışma konusudur. Birkaç yıl Önce neredeyse kolesterol ile arteriyoskleroz özdeşleştirilmişti. Daha sonra önemini belki de gereğinden çok yitiren kolesterol, günümüzde yeniden ele alınarak gerçek boyutlarda değerlendirilmeye çalışılıyor. Bu konuda birçok deneysel veri vardır. Deney hayvanlarına yağ bakımından zengin bir beslenme rejimi uygulanınca, kan kolesterol düzeyi yükselir. Bu da, arteriyoskleroz lezyonlarına yol açar. Gerçekten de, arteriyoskleroz görülmeyen toplumlarda yağsız beslenme alışkanlıkları yaygındır. Bol yağlı besinler tüketen toplumlarda ise bu hastalık oldukça sık görülür. Amerika’ya yerleşmiş Yahudi ve Japonlar’da arteriyoskleroz sıklığı Amerikalılar’la eşdeğerdedir. Bundan da anlaşılacağı gibi, hastalıkta ırk etkeninden çok yaşam ve beslenme alışkanlıklarının Önemi vardır.
Şeker hastalığı, böbrek hastalığı ve ksantomatoz (nadir doğumsal bir hastalık) gibi kanda yağ düzeyinin yüksek olduğu hastalılara yakalananlarda arteriyoskleroz yaygındır. Öte yandan miyelom gibi kanın yağ düzeyinin düşük olduğu hastalıklarda arteriyosklerozun görülme oranı düşer. Özetle, beslenme denetiminin arteriyosklerozdan korunmada en, iyi yöntem olduğu söylenebilir.
KOLESTEROL VE GENEL OLARAK YAĞLAR
Beslenmede kolesterolün tehlikesini vurgulayan çelişkili veriler vardır. Kolesterol bakımından zengin besinlerin kan kolesterol düzeyini yükselttiği, kolesterol içermeyen besinlerin ise kan kolesterol düzeyini etkilemediği anlaşılmaktadır (çünkü karaciğer başta olmak üzere birçok dokuda kolesterol bireşimi sürer). Gerçek tehlike, yalnızca kolesterol ile onu taşıyan beta-lipoproteinlerin kandaki düzeyinin yüksek olması değil, bu yüksek düzeyin uzun süreli olmasıdır.
Kesinlikle yağ içeriği düşük besinler tüketilmeli ve yağlar çok çift bağlı doymamış yağ asitleri bakımından zengin olmalıdır. Bu nedenle koyun, kaz, ördek ve domuz etleri, salam, sucuk, süt, peynir, dondurma, tatlı vb besinler az tüketilmelidir.