Türk F-16'larının gösteri uçağı ''SOLOTÜRK'' ilk uçuşunu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de katıldığı törende yaptı.
Cumhurbaşkanı Gül, SOLOTÜRK'ün Akıncı'daki 4. Ana Üs Komutanlığı'ndaki yaklaşık 20 dakika süren ilk gösterisini ilgiyle izledikten sonra yaptığı konuşmada, törene katılmaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek, ''Biraz önce izlediğimiz gösteri, hepimize büyük bir gurur kaynağı olmuştur'' dedi.
Gül, gösteriyi kendileri heyecanla izlerken uçuşu yapan pilot ve ekip arkadaşlarında böyle bir heyecan görmediğini belirterek, ''Onlar sanki bir arabayı oradan almış buraya park etmiş gibi gayet normal bir duygu içindeydiler. Hepsini çok tebrik ediyorum. Gerçekten çok büyük bir gurur duydum. Bu gururu hep beraber Türk milleti olarak duyduk'' diye konuştu.
Bu başarıların bundan sonra da devam edeceğini belirterek, bunları herkesin heyecanla ve bazılarının da ibretle takip edeceğinden emin olduğunu söyleyen Gül, şöyle devam etti:
''Ülke semalarında bir yıldız gibi parlayan, donanımı, eğitimi, disiplini ve harekat kabiliyeti ile savunma gücümüzün caydırıcılığını pekiştiren Türk Hava Kuvvetleri, Silahlı Kuvvetlerimizin şüphesiz ki en güçlü unsurlarından birisidir. Dünyanın ilk askeri teşkilatından olan Hava Kuvvetlerimizin ve bugün ulaştığı mükemmel seviye hepimizi gururlandırmaktadır.''
ava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Aksay'ın konuşmasında, ''Türkiye'nin çağı yakalayan bir Hava Kuvvetlerine sahip olduğunu'' dile getirdiğini hatırlatan Gül, Türkiye'nin çağı sadece bugün değil, yüzyıl önce de yaşayan ve yakalayan bir ülke olduğunu ifade etti. Gül, uçaklar icat edildikten birkaç yıl sonra o zamanki Türk ordusunda da kullanmaya başlandığını belirterek, şunları kaydetti:
''Çok az yüz yıllık tarihi olan hava kuvvetleri vardır dünyada. Bunlardan birisi de Türk Hava Kuvvetleridir. Zaman zaman eskiden Osmanlı topraklarında olan bazı başkentlere gittiğimde Türk tayyarecilerinin şehitliklerini ziyaret ederken, daima bu büyüklüğümüzü hissetmişimdir, hatırlamışımdır. Bugün de işe çağın gerisinde kalmadığımızı ve çağ ile beraber yarıştığımızı gösteren en modern, en gelişmiş uçakları, en güzel şekilde kullanan bir ülkeyiz.''
''HİÇ BİR ZAMAN SAVAŞI İSTEMEYİZ''
Daha önce Türk Yıldızları'nı seyrederken duyduğu heyecanı ve gururu, şimdi artık SOLOTÜRK'ü izlerken duyacağını ifade eden Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bunu bizlere ve Türk milletine yaşatanlara teşekkür ediyorum, tebrik ediyorum. Büyük ******'ün 'İstikbal göklerdedir' işareti, direktifi hepimize başta Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türk Hava Kuvvetleri olmak üzere bize büyük bir işaret olmuştur. Bu işaret hiçbir zaman sadece tabelalarda yazılı olarak kalmamıştır, gördüğünüz gibi dünyanın en güçlü Hava Kuvvetlerinden birisine sahip olarak gerçekleştirmişlerdir. Şimdi önümüzdeki vizyon sadece göklerin değil, uzayın da Türk Hava Kuvvetlerinin vizyonu içerisinde olduğunu bilmekten geçiyor. Yakınen biliyorum ki Türk Silahlı Kuvvetlerimiz ve onun en güçlü unsuru olan hava kuvvetlerimiz bu yönde de büyük hazırlık içerisindedir. Artık Türkiye bir taraftan teknoloji üreten, bir taraftan kendi silahlarını yapan, bir taraftan kendi görev bilgisayarlarını kendi uçaklarına kendine göre sistemlerle yerleştiren özgün bir çalışmanın içerisindedir.''
Bütün bunların ''şüphesiz barış için gerekli olduğunu'' dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, ''Barışı istiyorsanız her zaman cenge hazır olmanız gerekir. Atalarımız da bunu söylemiştir. Hiç bir zaman savaşı istemeyiz. Herhalde savaşın ne olduğunu en iyi bilenler de askerlerdir. Bunun şaka olmadığını, ama gerektiğinde de gözünüzü kırpmadan savaşacağınızı göstermezseniz o zaman barışı da temin edemezsiniz'' diye konuştu.
''DAİMA GÜÇLÜ OLMAMIZ GEREKİR''
Türkiye'nin bölgesinde istikrar yayan bir jeneratör haline geldiğini vurgulayan Gül, sadece yakın komşularına değil, yeri geldiğinde daha uzak coğrafyalara da istikrar taşıyan bir ülke olduğunu söyledi.
Burada en büyük gücün Türk Silahlı Kuvvetleri olduğuna işaret eden Gül, şunları kaydetti:
''Yeri geldiğinde diplomatlarımız, yeri geldiğinde Kızılay, yeri geldiğinde de F-16'lar görevlerini başarıyla yapmışlardır. Eminim ki bundan sonra da böyle olacaktır. Menfaatlerimizi, şüphesiz ki milli çıkarlarımızı korumak karşılıklı saygı içerisinde, komşularımızın hakkına hukukuna da saygı göstererek, ama milli çıkarlarımızdan hiçbir zaman taviz vermeden bu coğrafyanın bu bölgenin güvenilir, istikrarlı olması, bu bölgede yaşayan bütün halkların mutluluğunu temin etmek için daima güçlü olmamız gerekir.
Bugün bunun örneklerinden birisini gördük. Bundan dolayı büyük bir mutluluk duyduk. Başta Türk Silahlı Kuvvetlerimizin en küçük rütbeli erine kadar herkesle bu mutluluğumu paylaşmak istiyorum. Hepsine müteşekkiriz, hepsini tebrik etmek istiyorum. Hava Kuvvetlerimizin bütün personeline ayrıca şükranlarımı sunuyorum. Değerli pilotlarımıza başarılar diliyorum. Onlar bütün Türk gençliğine büyük bir ilham kaynağı olmaktadırlar.''
Türk gençliğinin pilot olma isteğini her zaman duyduğunu ifade eden Gül, ''SOLOTÜRK''ün bu heyecanı bir kez daha harekete geçireceğini ifade etti.
Türk Hava Kuvvetlerin 100. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla pek çok tören yapılacağına işaret eden Gül, mümkün olduğu kadar bu törenlere katılmaya gayret edeceğini söyledi.
Gül, ''Sadece Türk halkı değil, bütün dünya Türk Hava Kuvvetleri'nin gücünü, kabiliyetini ve başarılarını bu vesileyle bir kez daha görecek. Onlarla gurur duyacaktır'' dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye Cumhuriyeti'nin diğer alanlardaki gücünün gelişmesi gibi Türk Silahlı Kuvvetleri'nin de daima güçlü olmasının bütün Türk halkının daima özen gösterdiği konulardan biri olduğunu kaydetti.
''SOLOTÜRK PİLOTLARIMIZIN KABİLİYETLERİNİ ORTAYA KOYMAKTA VE VURUCU GÜCÜ SİMGELEMEKTEDİR''
Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Aksay, ''24 yıldır F-16 uçuran bir kuvvet olarak 100'üncü yılda farklı bir konseptte tek uçaklık F-16 gösteri takımı SOLOTÜRK ile de Türk havacılarının kabiliyetlerini sergilemek ve ülkemizin gökyüzündeki gücünü perçinlemek istedik'' dedi.
Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı F-16'larının gösteri uçağı ''SOLOTÜRK'' ilk uçuşunu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ve kuvvet komutanlarının da katıldığı törende yaptı.
Orgeneral Aksay, törende yaptığı konuşmada, Türk Hava Kuvvetlerinin, dünyada havacılığın henüz emeklediği yıllarda, büyük bir öngörü ve fedakarlıkla kurulduğuna işaret ederek, Türk Hava Kuvvetlerinin ilk dönemlerden itibaren bütün imkansızlıklara rağmen icra ettiği hayati görevlerle Türk milletinin gönlünde ve dünya askeri havacılık tarihinde kendisine özel bir yer edindiğini söyledi. Orgeneral Aksay, şöyle devam etti:
''Kuruluş yıllarından birinci yüzyılımızı tamamladığımız bugünlere kadar kadirşinas milletimizin hiç eksilmeyen desteğiyle bölgemizde ve dünyada barış ve istikrarın korunmasında etkin, modern ve güçlü bir hava kuvvetleri haline gelmiş bulunuyoruz.
Bugünlerimizi; havacılıkta da çağlar ötesi vizyona sahip büyük Atamıza, destek ve sevgilerini her an yüreğimizde hissettiğimiz aziz Türk Milletine, her biri yüce milletimizin şefkatli bağrından yetişmiş havacı personelimize, ömrünü vakfetmiş komutanlarımıza, kahraman gazilerimize ve göklerden gönüllere intikal etmiş aziz şehitlerimize borçluyuz.''
Bölgesinde ve dünyada istikrar kaynağı olarak önemi ve etkinliği gün geçtikçe artan bir ülkenin hava kuvvetleri olarak tarihi gerçekler ve mevcut dinamikler ışığında her açıdan daima güçlü ve göreve hazır olmaları gerektiğinin şüphe götürmez bir gerçek olduğuna işaret eden Orgeneral Aksay, ''Bu nedenle ikinci yüzyılımızda, bir taraftan üstün bir hava gücü olmaya devam ederken diğer taraftan uzay ve bilgi alanındaki kabiliyetlerimizi de geliştirerek dünyanın önde gelen hava, uzay ve bilgi güçlerinden biri olmayı amaçlıyor; böylece üç boyuttaki harekat kabiliyetimizi beş boyuta çıkarmayı hedefliyoruz'' diye konuştu.
Orgeneral Aksay, çağıyla yarışını her alanda sürdürmeye kararlı olan bir hava kuvvetleri olarak bu hedeflerine; hızla gelişen savunma sanayinin desteğiyle insansız hava aracı, uydu, bilgi sistemleri, savaş uçağı ve modern mühimmat gibi milli projeler ve özgün sistemlerle ulaşmayı planladıklarını belirtti.
''Türk Hava Kuvvetleri Çağıyla Yarışıyor'' söylemiyle çıktıkları bu yolda en büyük gücü, milletin kendilerine duyduğu sarsılmaz güven ve 100 yıllık şeref dolu mazilerinden aldıklarını vurgulayan Orgeneral Aksay, 2011 yılında, Türk Hava Kuvvetlerinin kuruluşunun 100. yıl dönümü kutlama faaliyetlerinin bir asırlık bu şanlı geçmişe yakışır şekilde gerçekleştirilebilmesi için yoğun bir çaba içerisinde olduklarını söyledi.
Kutlama faaliyetleriyle Türkiye'yi ve hava kuvvetlerini tanıtmayı, kurumsal birikim ve değerleri paylaşmayı, imkan ve kabiliyetlerini tüm dünyaya bir kere daha göstermeyi hedeflediklerini anlatan Orgeneral Aksay, bu amaçla uluslararası hava gösterisi, dünya hava kuvvetleri komutanları toplantısı, Yeşilköy'de ilk uçuşun gerçekleştiği alanda 100. Yıl Anıtı, 100. Yıl Hatıra Ormanı, sempozyumlar, proje yarışmaları ve sanatsal etkinlikler gibi birçok kutlama faaliyeti planlandığını ve bir kısmının icra edildiğini bildirdi.
''ÜLKEMİZİN GÖKYÜZÜNDEKİ GÜCÜNÜ PERÇİNLEMEK İSTEDİK''
Bu kapsamdaki faaliyetlerden birinin de Hava Kuvvetlerinin 100. yılı onuruna F-16 Solo Gösteri Takımının kurulması olduğunu belirten Orgeneral Aksay, Türk Hava Kuvvetlerinde akrotim çalışmalarının 1952 yılında F-84G uçaklarıyla ''Milli'' isimli gösteri takımıyla başladığına işaret etti.
Türk Yıldızları'nın da 1993 yılında kurulduğunu ve hava kuvvetlerinin yedinci akrotimi olduğunu dile getiren Orgeneral Aksay, şunları söyledi:
''Halihazırda Türk Yıldızları dünyanın en prestijli, en çok davet alan ve izlenen akrotimlerinden birisidir. Dünyada tek seferde bir milyon izleyiciye gösteri yapan tek takım olan Türk Yıldızları artık bir dünya markası haline gelmiş olup, ülkemizi ve Hava Kuvvetlerimizi başarıyla temsil etmektedir. Elde edilen başarının verdiği motivasyonla 24 yıldır F-16 uçuran bir kuvvet olarak 100. yılda farklı bir konseptte tek uçaklık F-16 gösteri takımı SOLOTÜRK ile de Türk havacılarının kabiliyetlerini sergilemek ve ülkemizin gökyüzündeki gücünü perçinlemek istedik.
Türk Yıldızları, daha çok Hava Kuvvetlerinin takım arkadaşlığı, hassas kumanda tekniği ve uyum yönünü sergilerken SOLOTÜRK uçağı insan fiziğini zorlayıcı performansı altında pilotlarımızın kabiliyetlerini ortaya koymakta ve vurucu gücü simgelemektedir. SOLOTÜRK F-16 uçağının boya dizaynı bu konsepte uygun olarak güç, dinamizm ve değerlerimizi yansıtacak şekilde Türkiye ve Türk Hava Kuvvetlerinin en özel sembolleri kullanılarak tamamen özgün şekilde tasarlanmıştır. Özgün tasarımlı F-16 ile huzurlarınıza çıkacak olan SOLOTÜRK, diğer ülkelerden farklı olarak solo gösteri konusunda herhangi bir hava kuvvetlerinden uçuş eğitimi almadan, kendi tecrübe ve birikimiyle gösteri paket ve limitlerini de özgün olarak oluşturmuştur.''
SOLOTÜRK'ün dünyaya tanıtımının, yine l00. yıl faaliyetleri kapsamında 4-5 Haziran'da İzmir'de düzenlenecek uluslararası hava gösterisinde yapılacağını bildiren Orgeneral Aksay, ''Türk Yıldızları takımımız gibi SOLOTÜRK ekibimizin de büyük bir ilgiye mahzar olacağına ve ülkemizi en iyi şekilde temsil edeceğine inancım tamdır. Şimdiden aldığımız davetler bunun en güzel göstergesidir. Bu vesile ile SOLOTÜRK uçağı ve gösteri ekibinin oluşturulmasında emeği geçen tüm personeli kutluyor, başarılar diliyorum'' diye konuştu.
Orgeneral Aksay'ın konuşmasının ardından, pilot Binbaşı Murat Keleş ''SOLOTÜRK'' ile pek çok figür sergileyerek gösteri uçuşu yaptı. Uçuş, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve diğer izleyiciler tarafından büyük ilgiyle izlendi ve alkışlandı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, uçuşun ardından Binbaşı Keleş ile SOLOTÜRK'ün diğer pilotları Yüzbaşı Fatih Batmaz ve Yüzbaşı Sedat Yalın Ahbab'a sertifika ve anı objeleri verdi. Binbaşı Keleş ise Cumhurbaşkanı Gül'e SOLOTÜRK F-16 uçağının bir maketini sundu.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner ve Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül de 15 kişilik SOLOTÜRK ekibinin diğer üyelerine sertifika ve anı objelerini verdiler.
Cumhurbaşkanı Gül'e, üzerinde SOLOTÜRK arması bulunan bir pilot montu hediye edildi. Gül, bu montu giyerek F-16 önünde fotoğraf çektirdi.
GÖSTERİ PİLOTU BİNBAŞI MURAT KELEŞ
SOLOTÜRK F-16'sını kullanan Pilot Binbaşı Murat Keleş, uçuş öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Keleş, uçuşun nasıl bir gösteri olduğu yönündeki soru üzerine, bunun tek uçağın performansa dayalı gösterisi olduğunu belirtti.
Heyecanlı olup olmadığı yönündeki soru üzerine de Binbaşı Keleş, Hava Kuvvetlerinin 100. yılı kapsamında bir gösteri olduğu için heyecanlı olduğunu söyledi.
Bir başka soruyu yanıtlarken, uçuşun emniyetli bir uçuş olduğunu ifade eden Keleş, uçuşun 30 metreden, 2 kilometreye kadar yükseklik limitlerinde gerçekleştirildiğini bildirdi.
Uçağın normal F-16'lardan hiçbir farkı bulunmadığına işaret eden Keleş, uçağın her türlü operatif görevi de yerine getirebileceğini söyledi.
BİNBAŞI KELEŞ'İN OTOBİYOGRAFİSİ
Pilot Binbaşı Murat Keleş 1974 doğumlu. 1995 yılında Hava Harp Okulunu bitiren Keleş, Merzifon ve Konya'daki üslerde F-16 uçuş ve silah taktikler öğretmeni olarak görev yaptıktan sonra 2010 yılında gösteri pilotu olarak seçildi. Keleş, 141'inci Filo Komutanlığına atandı. Toplam 2500 saat F-16 uçuşu olan Keleş, evli ve 2 çocuk babası.
SOLOTÜRK'ÜN TASARIM HİKAYESİ
SOLOTÜRK'ün tasarımında Türk Hava Kuvvetlerinin ve Türk Milleti'nin en değerli ve anlamlı sembolleri yer alıyor. Bu değerlerin SOLOTÜRK ile gökyüzüne yükselmesi amaçlanıyor.
SOLOTÜRK, çok yüksek teknolojik özelliklerle bütünleşebilen bir görsel tasarım örneği. SOLOTÜRK'ün üzerinde Türk Hava Kuvvetlerinin sembolü olan kartalın yeniden yapılandırılmış bir ayrıntısı bulunuyor.
Uçağın altındaki altın renkli ay yıldız, 100 yıldır Türk ulusunun ulusal simgesini göklerde dalgalandıran Türk Hava Kuvvetlerinin bayrağa ve dolayısıyla temsil ettiği anlamlara verdiği değeri gösteriyor. Uçağın üstündeki gümüş renkli yıldız Türkiye Cumhuriyetinin ve Türk Hava Kuvvetlerinin 21. yüzyılın yıldızı olma idealini simgeliyor.
Uçağın kanadındaki mat siyah üzerine parlak siyah renkle yer alan kartal, havacıların ruhundaki özgürlüğü ve kararlılığı vurgularken, burun kısmına doğru uzanan siyah ve gri çapraz çizgiler ise havacıların ''hızlı düşünme'', ''doğru karar verme'', ''sürekli ilerleme'' ve ''sınır tanımama'' gibi niteliklerini betimliyor.
Tasarımda seçilen gümüş, siyah ve altın renkler, taşıdığı anlam, değer, gerilim ve güç algıları ile Türk Hava Kuvvetlerinin 21. yüzyılın hava, uzay ve bilgi gücü olma vizyonuna gönderme yapıyor.